Diş Tedavileri Sırasında Ağrı Olur mu?
Günümüzde diş hekimliği gelişen teknolojinin ve kullanılan malzemelerin etkisiyle tamamen hastaların konforlu ve ağrısız bir tedavi görmesini sağlamaktadır. Hemen hemen uygulanan tüm diş tedavilerinden önce lokal anestezi işlemi yapılmaktadır. İşleme başlarken anestezinin yeterli olup olmadığı, hastanın hissedip hissetmediği mutlaka kontrol edilir ve buna göre işleme devam edilir.
Birçoğumuzun diş tedavileri ile ilgili anısı vardır ya da bu konuda anlatılan çeşitli hikayeler duymuşuzdur.. Maalesef diş tedavileri özellikle de eski zamanlarda bazı büyüklerimiz tarafından acı veren korkutucu tedaviler olarak anlatılırdı. Çocukları diş hekimine götürmekle tehdit etmek ve böylece diş hekimini korkutucu birisi olarak tanıtmak, ya da iğne ile korkutmak gibi davranışlar bir çok cocukta iz bırakan ve sonrasında diş hekimi fobisi oluşmasına sebep olan son derece hatalı davranışlardır. Günümüzde okullarda verilen eğitimler, ağız diş sağlığı üzerine hizmet veren kurumlar ve diş hekimlerinin vermiş olduğu eğitimlerin yaygınlaşmasıyla çocuklar üzerindeki bu tür hatalı yönlendirmeler oldukça azalmıştır ancak maalesef tamamen ortadan kalkmamıştır.
Bugün halen bir çoğumuz bir diş tedavisi için diş hekimini ziyaret edeceğimiz zaman aklımıza ilk gelen soru ya da diş hekimine ilk sorduğumuz soru ''acaba ağrı hisseder miyim?'' sorusudur. Bunun en temel sebebi çocukluğumuzdan itibaren hem ailemiz hem de arkadaş çevremiz tarafından diş tedavilerinin ağrılı işlemler olduğu konusundaki yanlış yönlendirmelerdir.
Günümüzde ise diş hekimliği gelişen teknolojinin ve kullanılan malzemelerin etkisiyle tamamen hastaların konforlu ve ağrısız bir tedavi görmesini sağlamaktadır. Hemen hemen uygulanan tüm diş tedavilerinden önce lokal anestezi işlemi yapılmaktadır. İşleme başlarken anestezinin yeterli olup olmadığı, hastanın hissedip hissetmediği mutlaka kontrol edilir ve buna göre işleme devam edilir. Hatta bazı ağrı eşiği düşük hastalarda ve çocuk hastalarda lokal anestezi işlemi öncesinde de iğne acısının hissedilmemesi için topikal(yüzeyel) anestezi sağlayan sprey formunda anestezik maddeler uygulanır.
Ölçü alınması , ağız içi tarama kaydı, yüzeyel diştaşı temizliği ,yüzeyel diş çürüklerinin tedavisi, sallanan süt dişlerinin çekimi çoğunlukla ağrısız işlemlerdir ve lokal anestezi gerektirmez bu işlemler öncesi sadece topikal anestezi uygulaması yeterli olacaktır. Ortodontik tedavi sürecinde ise, ilk uygulama sırasında, sonraki kontrol seanslarında ve tellerin çıkarıldığı seansta hastalar herhangi bir ağrı ya da acı hissetmezler bu nedenle anestezi uygulanması gerekmez.
Bazı diş tedavileri sırasında değil ama sonrasında kısa süreli ağrı ya da acı hissedilebilir. Örneğin basit bir diş çekimi sonrası ya da derin olmayan bir diş çürüğünün tedavisi sonrası herhangi bir ağrı hissedilmeyebilir ancak komplikasyonlu bir 20 yaş dişinin çekiminden sonra ya da kanal tedavisi uygulaması sonrası bir kaç gün yapılan işlemin derinliğine bağlı olarak ağrı hissedilebilir. Bu durumda diş hekimi bu ağrıyı öngörüp öncesinde gerekli ise antibiyotik veya ağrı kesici reçete edecektir. Yine yüzeyel bir diştaşı temizliği yapıldıktan sonra genellikle hastalar herhangi bir hassasiyet hissetmezler ancak derin yerleşimli diştaşlarının temizliği ve kapsamlı bir dişeti tedavisi sonrasında bir kaç gün ya da bir hafta süre ile soğuk sıcak hassasiyeti olması normaldir.
Ortodontik tedavi uygulaması sırasında ise hastalar herhangi bir ağrı hissetmezler ancak teller aktive edildikten sonraki ilk bir kaç gün ya da maksimum 1 hafta süre ile hafif ağrı ve dişlerin hareket ettiği hissiyatı normaldir ve geçici bir durumdur. Bu geçici ağrı aylık kontroller sonrasında da tekrar edebilir çoğu zaman herhangi bir ağrı kesici alınmasına gerek kalmaz. Şeffaf plak tedavileri sırasında ise her plak değişiminden sonra dişlerde hareket olduğundan dolayı hastalar yeni plağı taktıktan sonraki ilk bir-iki gün hafif hassasiyet hissedebilirler.
Günümüzde tüm diş tedavileri, tedavinin derinliğine göre lokal anestezi altında uygulandığından ağrısız tedavilerdir. Hasta konforu önplandadır. Hasta tedavi öncesinde mutlaka tedavi hakkında bilgilendirilir ve onayı alındıktan sonra tedaviye başlanır. Hastanın tedavi detayları ve uygulama hakkında bilgilendirilmesi psikolojik olarak ta hastayı rahatlatır ve hem hekim hem de hasta için daha konforlu ve verimli bir tedavi süreci sunar.
